Türkiye’de bisiklet genel olarak çocukların ilgisini çekmekte ve maalesef ki bir oyuncak olarak görülmekten ileri gidememektedir. Türkiye’de kullanılabilir bisiklet sayısı yaklaşık 30 milyon olup bu bisikletlerin günlük ulaşımda kullanılması ve buna çevre, sağlık, ulaşım ve spor eklenmesi halinde yıllık yaklaşık yarım trilyon (500 milyar) ekonomiye katkı sağlayabileceği görülmüştür.
Motorlu araçlar anlık olarak ve uzun vadede doğaya çok fazla zararlara yol açmaktadır. Araçların egzozlarından çıkan çeşitli gazlar ve katı maddeler iklim değişikliğine sebebiyet vermekte, asit yağmurlarına sebep olmakta ve doğaya zarar verdiği gibi doğadaki canlılara ve bizlere çok büyük zararlar vermektedir. Bisiklet kullanımı, çevre dostu olarak hava kirliliğine ve küresel ısınmaya karşı atılabilecek adımlardan biridir. Aynı zamanda araba yolculuklarının %40’ı 3 kilometrenin altındadır ve ortalama saatte 15km/h ile giden bir bisikletli (antrenmansız bir insanın uygun koşullarda zorlanmadan tutturabileceği ortalama hız) 3km yolu 12 dakikada alabilir. Türkiye’de yeterli istatistik olmadığından Amerika üzerinden örnek vermek gerekirse, 3 kilometrelik bir yolu en yüksek hız ortalamasına sahip şehir olan Tulsa, OK’de saatte ortalama 70 km/h ortalama ile yaklaşık 2.6 dakikada alınabilmektedir. En düşük ortalamaya sahip şehir olan San Francisco, CA’da saatte ortalama 29km/h ortalama ile 6,2 dakikada alınabilmektedir.
Bütün bu verilere bakıldığı zaman en azından neden hala kısa yolculuklarımız için arabalara mahkumuz? Günde saatlerce telefona vakit ayırmaya vaktimiz varken neden birkaç dakikamızı daha ayırıp hem gelecek nesillere daha iyi bir çevre bırakmıyoruz, neden bütçemize katkı sağlamıyoruz ve en önemlisi neden sağlığımıza sahip çıkmıyoruz?
